31 Mart 2008 Pazartesi

Hücre Organelleri

Hücre Organelleri

2 Kısımda incelenir; a) İpliksel organeller b) Membransel organeller

A – İpliksel Organeller

- Tamamen veya kısmen metabolik olaylarda görev alırlar.

- Unit membranlar çevrili değillerdir.

- Sitoplazma içinde kompleks bir ağ oluşturarak hücrenin şekil ve biçimini korurlar.

- Hücre iç madde taşınmasında ve hücre hareketinde rol oynarlar.

Hücre İskeleti

- Sitoplâzma içinde yapısal bir çatı oluştururlar

- Hücre/çekirdek şeklinin korunmasını sağlar.

- Hücre hareketine silyum/kuyruk vs. oluşturarak katkıda bulunur

- Hücre işi madde taşınımında rol oynar

- Hücreler arsı bağlantının stabilizasyonuna katkıda bulunur.

- Endositoz ve ekzositozu kolaylaştırır.

MİKROTUBULLER

- Her biri α – β tubulin dimerlerinden oluşmuş 13 protoflaman tarafından yapılan sıkı duvarları olan içi boş tubul yapılardan meydana gelir.

- Mikrotubulların polimerizasyon ve depolimerizasyon yoluyla boyları değişebilir.

- MAP (Mikrotubul Assosiye Proteini) mikrotubulları stabilize ederken onları diğer hücre iskeleti yapılarına ve organellerine de bağlar

- Mikrotubuller hücre içinde organel ve vezikül transportundan sorumludurlar

- Eritrositlerde mikrotubul bulunmaz

- 2 kutbu vardır. Polimerizasyon ve depolimerizasyon pozitif kutuptan gerçekleştirilir, negatif kutupta bulunan GTP tıkacı, bunu engeller.

- Hücre bölünmesinde iğ ipliklerini oluştururlar.

Kinesin ve Dynein Proteinleri

- Hücrede organel veya vezikül hareketinde motor görevi gören ve güç üreten iki moleküldür.

Yapısında Mikrotubul Bulunan Yapılar: Sentriol, Bazal Cisimcik, Silya, Filagellaà hareketi Dynein proteini sağlar

MİKROFiLAMANLAR

- F-Aktin veya Aktin filamanları olarak da bilinirler.

- Globular Aktin monomerlerinin heliks biçiminde organize olmasıyla oluşurlar.

- Mikrofilamanlar da mikrotubuller gibi + kısımlarında polarize ve depolarize olurlar.

Görevleri

- Hücreler arası fokal bağlantı kurulması

- Kas hücreleri dışındaki hücrelerde hareketin sağlanması

- Bölünmekte olan hücrelerde kontraktil halkanın oluşturulması

- Hücrenin gelişimi sırasında epitelin tüp şeklinde katlanmasını sağlar

- Mikrovillusların yapısında mikrofilamanlar bulunur.

Aktin: ATP kullanan ve üretimini sağlayan, hücre hareketi ve kemotaksik göçlerde görevli olan oldukça dinamik polimerlerdir.

ARA FİLAMANLAR

- Hücre yapısında bulunan en sağlam hücre iskeleti filamanlarıdır..

- Non-polar yapıda oldukları için polimerizasyon ve depolimerizasyon göstermezler.

- Her hücre türünde aynı şekilde bulunmazlar, bu sayede hücre türünün belirlenmesinde kullanılabilirler.

Protein

Bulunduğu Yer

Hücredeki Fonksiyonu

Keratin

Epitelyal Hücreker

- Yapısal destek sağlar, gerilime karşı koyar

- Epitelyal orjinli tümörler için marker

- Desmosome-hemi desmosome ilişkisi (?)

Desmin

İskelet Kası

Kalp Kası

Düz Kas

- Miyofibril-miyofilamanları bağlayan bir çatı oluşturur.

- Kas orjinli tümörler için marker

Vimentin

Fibroblastlar

Endotel hücreleri

Vasküler düz kas hücreleri

Kondroblastlar

Makrofajlar

Mezenşim hücreleri

- Dış nükleer zar ve porlar ile ilişkilidir.

- Bağ dokusu tümörleri için marker

B – Membransel Organeller

NUKLEUS

- Nükleus zarı (nükleolemma)

- Nükleus matriksi

- Kromatin

- Nükleolus bölümlerinden oluşur

Nükleolemma

- 2 unit membrandan oluşmaktadır, zarlar birbirine yapışık değildir, arada sisterna adı verilen perinükleer boşluklar bulunur

- Çekirdek zarının dış kısmında poliribozomlar bulunur. ER Nükleus zarından köken alır. ER’de ribozom olduğu zaman GER adını alır ve protein sentezlenmesinde rol onar

Kromatin

- Yapı birimleri nükleozomlardır. Nükleozomlar ise bazik olan histon proteinlerine DNA zincirlerini sarmal yapmasıyla oluşur.

- rRNA, mRNA ve tRNA öncüllerinin sentezi burada yapılır.

Heterokromatin: Işık mikroskobunda bakıldığında nükleoproteinlerin üst üste katlanmasından dolayı koyu renkli görülen kısım

Ökromatin: Katlanma olmayan tek zincirli açık renkli kısım

Nükleolus

- rRNA sentezinin yapıldığı yerdir. Ribonükleoproteinlerden oluşur. Elektron mikroskobuyla bakıldığında 3 farklı yapı gözlenir.

a) Nükleolar düzenleyici: DNA’nın bulunduğu merkezdir

b) Pars Fibrosa: Nükleolar düzenleyicinin çok yakınında yoğun olarak yerleşmiş ribonükleoprotein fibrillerinin paketlendiği kısımdır. Bu bölge rRNA genlerinin ilk kopyalarının oluştuğu yerdir.

c) Pars Granülosa: Olgunlaşmakta olan ribozomların bulunduğu kısımdır.

Nükleus Matriksi (nükleoplazma)

- Nükleustaki kromatin ile Nükleolus arasındaki boşluğu dolduran koloidal yapıdır.

- Protein, iyon, nükleik asit gibi yapılar içerir.

Ribozom

- Nükleolus’un pars granülosa bölümünde olgunlaşır. Yapısal olarak %60 rRNA, %40 protein içerir.

- Nükleolusta sentezlene rRNA’lar sitoplâzmadan nükleusa giren proteinlerle birleşerek ribozomların alt ünitelerini oluştururlar. Bu birleşmeden sonra ribozomlar sitoplazmaya geçer ve protein sentezlemeye başlarlar.

- Ribozomların duruş şekillerini mRNA belirler

Endoplazmik Retikulum

- Sitoplazmada ağ örgüsü şeklinde bulunan yapılardır. Nükleolemma’dan köken alır. Tek ünit membran içerir.

- Olgun alyuar, trombosit ve bakterilerde bulunmaz

- Granülsüz Endoplazmik Retikulumda karbonhidrat ve Lipid sentezi için gerekli olan enzimler yoğunlukla bulunur. Stereoid hormon salgılayan hücrelerde gelişmiştir.

- Granülsüz Endoplazmik Retikulum çizgili kaslarda sarkoplazmik retikulum adını alır

- Reseptör yapısı farkl olduğundan ribozomlar AER’ye tutunamazlar

- AER’nin sisternaları daha büyüktür ve kesecikleri daha düzensizdir.

Golgi Kompleksi

- Çekirdeğe çok yakın olarak bulunur

- Nükleusa bakan yüzü cis yüzü, membrana bakan yüze trans yüzü denir.

- Salgı ve sinir hücrelerinde gelişmiştir.

- Olgun alyuvar hücrelerinde bulunmaz, kas hücrelerinde az gelişmiştir.

- Bol miktarda lipid içerir.

Görevi

- Salgı maddinin toplanıp yoğunlaştırılmasında, keselerinden ayrılan veziküller halinde hücrenin bir tarafından boşaltılmak üzer sitoplazmaya verilmesinde rol oynar. Golgide sentezlenen ürün hücre içinde kullanılacaksa trans yüz çekirdeğe, hücre dışında kullanılacaksa trans yüz membrana bakar. Yani çıkış kısmı trans yüzdür.

- Karboksilleme, glikolizleme ve paketleme gibi işlemler burada yapılır.

Mitokondri

4’e ayrılırlar.

- Krista Tipi: İç zarın mitokondrium matriksine doğru farklı uzunlukta birbirine paralel kristalar yaptığı mitokondri şeklidir.

- Tubulus Tipi: İç zar tubuli ya da mikrovillus şeklinde oluşumlar yapar. Enine kesitlerinde yuvarlak görünürler.(steroid hormon hücreleri, böbrek üstü bez hücreleri)

- Sakkulus tipi: İç zar saplı kesecikler şeklindedir

- Prizma tipi: İç zar üçgen prizma şeklinde yapılar oluşturur. Enine kesitte L şekli görülür.

Mitokondriyal Matriks

- Homojen görünüşte koloidal bir maddeyle doludur. Bu madde mitokondriyal matrikste; mtDNA, RNA, Na, Ca, Mg gibi katyonlar, ribozom, krebs siklusu ve yağ asidi oksidasyonu için gerekli enzimler bulunur.

mtDNA ile Nükleer DNA Arasındaki Farklılıklar

- mtDA’nın 4 kodonu NA dan farklı mj taşır

- DNA yanında mtDNA çok küçük bi genoma sahiptir

- mtDNA’nın tamir mekanizması zayıftır. Bu yüzden mutasyon oranı DNA’dan 10 kat yüksektir.

- mtDNA’da genler içinde intron bölgeleri bulunmaz

mtDNA’da Mutasyon Nedenleri

- Solunum sırasında oluşan serbest O2 radikallerinin yüksek oranda bulunması

- mtDNA’da koruyucu histonların az olması

- mDNA tamir sistemlerinin daha az etkin olası

- mtDNA’a replikasyonhızının yüksek olması ve intron bölgelerinin olmaması

Lizozom

- Asit hidrolazlar ve özellikle asit fosfotazlarca zengin olup hücre içi sindirim merkezi görevi görürler.

- Tek katlı zarları vardır. Saldırgan hücrelerde miktarları fazladır.

- GER’de lizozomal enzimler üretilir, golgide ise paketlenerek sitoplâzmaya verilir. Bu halleriyle primer lizozom yani aktif olmayan formdadırlar. Anca besin veziküllerinin içersine enzimlerini boşaltarak Sekonder lizozomları yani aktif lizozomları oluştururlar.

- Sadece bir ker kullanılabilirler. İntihar bombası hesabı…

Peroksizom

- Mitokondriumlar gibi çeşitli maddelerin oksidazlar yoluyla katalize edilmesi sonucu enerji üreten zarla çevrili organellerdir

- Uzun zincirli yağ asitlerinin kısa zincirli yağ asitlerine dönüşümünde rol alır.

- Kolesterol yan zincirlerinin oksidasyonu ve safra asitleri oluşumunda rol oynar.

- Amino asitlerin ve ürik asitin oksidasyonunu gerçekleştirir.

- Oksidasyon ürünü olarak H2O2 oluşur. Bu toksik bir maddedir. Ancak peroksizomlar içeridikleri katalaz, peroksidaz ve oksidaz enzimleriyle zehri yok ederler.

Hiç yorum yok: