Peptidler
- Proteinlerin yapısını oluşturan bağlardır
- Proteinlerin 4 düzeyde yapısı vardır.
Önemli Dipeptid Yapılar
- Karnozin; beta alanil histidinàbeyin yaşlanmasını geciktirir.
- Anserin; beta alanil N- metil histidin
- Nörotransmitter; beyin ve kasta sentezlenir, haberleşmeyi sağlar.
Önemli Tripeptid Yapılar
- TRH: Tirotropin releasing hormon; hipofizden saldılanır, tiroid bezinden tiroid salınımını uyarır.
- Glutatyon: alfa glutamil sisteninil glisin
Önemli Pentapeptid Yapılar
- Metyonin Enkefalin: Morfine benzer etki gösterir, beyin ve bağırsak iç yüzeyinde sentezlenir.
Önem li Nanopeptid Yapılar
- Oksitosin
- Vazopressin(ADH): Anti-diüretik hormon, hipofizden salgılanır. Düz kasların kasılması ve böbrekten suyun geri emilimini sağlar
Poliaminler
- Aslında tam bir protein ya da aminoasid özelliğinde olmayan, aminoasidlerden oluşan maddelerdir.
- Putresin, Kadaverin, Spermidin, Spermin
à Büyümede rol oynarlar, kanser hücrelerinde büyüme hızlı oluğu için miktarları artar, böylece erken tanıda işe yarayabilirler, ayrıca pıhtılaşmayı hızlandırırlar.
Proteinlerin Yapısındaki Bağlar
- ÇEKİCİ GÜÇLER
§ Kovalent bağlar
- Peptid bağı
- Disülfit bağı
§ Kovalent olmayan bağlar
- Hidorjen bağı
- İyon bağı
- Hidrofobik etkileşimler
- Van der waals gücü
Proteinlerin Yapısı
- Primer-Birincil Yapı
- Sekonder-İkincil Yapı
- Tersiyer-Üçüncül Yapı
- Kuarterner-Dördüncül Yapı
Primer-Birincil Yapı
- Düz polipeptid zinciri, nadiren di-sülfit bağı bulunur.
Sekonder-İkincil Yapı
- a-heliks
- B-yapısı
- Paralel
- Antiparalel
- Beta Dönüşler
- Fibroin
- Gelişigüzel helezonlaşma
- Süperheliks
Alfa-Heliks:
- H bağları ile stabilize edilir
- Çoğunlukla sağa dönüşlüdür.
- D veya L aminoasid olabilr.
- Tüm aminoasidler aynı stereoizomer olmalıdır.
B-Yapısı
- Kırmalı, katlantılı tabaka olarak da adlandırılır.
- Bu yapıyla 4 aminoasidlik bir halka oluşur, 3. aa çoğunlukla glisin, 1 ve 4. aa arasında H bağı ve yapıda genellikle prolin vardır.
Fibroin : Beta keratin; antiparalel beta zincirlerinde karşılıklı gelen aminoasidler, glisin ve alanin
Superheliks
- Triple heliks: üçlü sarmal
- 3 polipeptid zinciri, her zincirde 1000 aa, uzunluk 300 nm, çap 1.4 nm kollajenin yapısını oluşturur. Kollajen de bağ dokusunu oluşturur.
Tersiyer-Üçüncül Yapı
- Proteinlerin 3 boyutlu yapısıdır, tüm non-kovalent bağları içerir.
- Yapının stabil olması için, hidrofobik aminoasidler içerde, hidrofilik aminoasidler dışta yer almalı, ayrıca yapının belli bir sağlamlığı ve hareket kabiliyeti olmalı.
Kuarterner – Dördüncül Yapı
- Dördüncül yapıyı oluşturan alt ünitelere subünite-domain denir.
- Subüniteler birbirinin aynı ise oligomer-homodimer
- Subüniteler yapısal olarak farklı ise: heterodimer adını alır.
**Denatürasyon: Proteinlerin kimyasal, fiziksel ve biyoojik özelliklerini kaybetmesidir.
- Peptid bağı sağlam kalır
- Çözünürlük azalır.
- Primer yapı bozulmaz, diğer yapılar bozulur.
- Ainoasidlerin fonksiyonel gruplarının kimyasal reaktivitesi artar.
- Protein parçalayan enzimlerle hidroliz kolaylaşır.
- Biyolojik aktivite azalır veya kaybolur.
**Neden Olan Faktörler
- Sıcaklık
- pH değişkliği
- Üre
- Radyasyon
- Merkaptoetanol
Chaperon : proteinlerin doğru katlanmasına ve uygun şekle gelmesinde yardımcı rol oynayan bir diğer protein.
- Stres proteini olarak da adlandırılırlari protein sentezi, proteinlerin hücre içi taşınması, protein tamirinde göre yaparlar.
- Proteinlerin yanlış katlanmasıyla ortaya çıkan hastalıklar; Alzheimer, katarakt, ailesel amiloiidoz
Proteinlerin Sınıflandırılması
- Çözünürlüklerine göre; proteinler farlı tuz konsantrasyonlarında çözünürler
- Şekillerine göre; eksensel orana bakılır;
Uzunluk/Genişlik < style="">globuler proteinà eniyle boyu arasında çok fark olmayan
Uzunluk/Genişlik > 10 ise fibröz protein adını alırà ince uzun proteinler
- Fiziksel Özelliklerine Göre; Elektroforez, kromatografi
- Biyolojik Fonksiyonlarına Göre
Globuler Proteinler
- Suda, hidrofobik gruplar içte, hidrofilik gruplar dışta olacak biçimde düzenlenir.
- Sitozolde, membranda, serum/plazmada Albumin, Myoglobin, Hemoglobin, Immunglobin
Fibroz Proteinler
- Toplam vücut proteinlerinin yarısını oluştururlar.
- Çözünmez, esnek ve güçlü yapılardır.
- Bağ dokusunda, sitozolde bulunur.
- Keratinler (saç, tırnak vs.)
- Elastinler (damar duvarı, akciğer, eklem bağları, deri)
- Kollajenler (deri, kemik, bağ dokusu)
Protein Fonksiyonu Örnek
Biyokimyasal Katalizör Enzim
Yapıtaşı Saç, tırnak vs.
Kasılma-Hareket Kas
Yabancı moleküllere karşı savunma Antikor, İmmuglobin, pıhtılaşma proteinleri
Taşıma Hemoglobin, Albumin, transferrin
Regulasyon Hormonlar
Besin ve Depo kazein, buğday, mısır
à proteinlerin aminoasid olmayan kısmına prostetik grup denir
Bileşik – Konjuge Proteinler
- Lipoproteinlerà Lipid
- Glikoproteinlerà Karbonhidrat
- Fosfoproteinlerà Fosfat grubu
- Hemoproteinlerà Hem grubu
- Flavoproteinlerà Flavin grubu
- Metalloproteinlerà Demir; ferritin
Çinko; alkol dehidrogenaz
Kalsiyum; Kalmodulin
Proteinlerin Bağlama Özellikleri
Hücrede Proteinlerin Görevleri
- Strüktürel (Yapısal) Görevler : Hücre iskeleti, membran, hücre-hücre ve hücre-ekstrasellüler matriks bağlantısı
- Primer haberciler ve bunların hücre içnde başlattığı süreçlerde yer alan pek çok molekül
- Transport(pompa)
- Pasif iyon kanalları
- Reseptörler
- Enzimler
- Antijen-Antikor
- Motor Görevler: Kas kasılması, fagositoz, organellerin hareketi, kromozomların hareketi, flaggellar ve siliyer hareket vs.
Hücre Membranında Görev Alan Proteinlerin İşlevsel Sınıflandırılması
- Strüktürel (Yapısal)
- Transport (Pompa)
- Pasif İyon Kanalları
- Reseptörler
- Enzimler
- Antijen-Antikor
Proteinlerin Konformasyonlarının Önemi
- Hücrenin işlevsel özelliklerini sahip olduğu proteinler belirler.
- Proteinler bağlanma özellikleri sayesinde bir araya gelerek spesifik mulimoleküler agregatlar şeklinde özgün yapılar oluşturabilrler:
Ör:Rreseptörler, Kanallar, enzimler
- Enzimlerin katalizör görevi bağlanma bölgelerinin spesifikliği ile mümkündür. Enzimlerin ve onların gerçekleştirdiği kimyasl reaksiyonların anlaşılabilmesi için proteinlerin bağlanma özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir.
- Endojen kimyasal mesajların(sinir ileticileri, hormonlar, lokal haberciler) reseptörler tarafından tanınması tüm fizyolojik süreçlerde anahtar rol oynar. Bu tanıma sırasında rol oynayan proteinlerin bağlanma özelliklerin anlaşılması ve hangi koşullarda modifiye edilebileceğinin anlaşılması, tüm fizyolojik süreçleri anlamamıza yardımcı olacaktır.
- Ekzojen maddelerin hangi mekanizmalarla etki olduğu ve bu etkinin hangi koşullarda değiştirilebileceği anlaşılabilecektir.
**Ligand: Bir proteinin yüzeyindeki spesifik bir bölgeye nonkovalan bağlar aracılığıyla bağlanan herhangi bir molekül veya iyona denir
- Proteinlerin, primer, sekonder ve tersiyer yapıları yani konformasyonları bağlanma bölgesini oluşturur.
Ligandların;
- Bir kısmı o proteinin aktivitesini yerine getirir (Enzim-substrat)
- Bir kısmı bu aktiviteyi regüle eder,
- Bazıları ise proteinin hücre içinde belirli bir bölgeye veya proteine tutunabilmesini sağlar.
Afinite: Ligandın protein bağlanma bölgesine bağlanma kuvvetini gösterir.
- Vücutta üretilip proteine bağlandıktan sonra proteinin aktivitesini arttıran ligandlar-à endojen ligand
- Vücutta üretilmeyip protein aktivitesini arttıran ligandlarà agonist, azaltan ligandlar ise antagonist ligandlardır.
Satürasyon
Doygunluk; bir ortamda bulunan protein ve ligand belirli miktarda birbirleriyle birleşir. Denge durumunda dolu olan bağlanma bölgelerinin derecesine satürasyon adı verilir.
Protein Bağlama Bölgelerinin Tipleri ve Fonksiyonları
İki çeşittir.
Fonksiyonel Bölge: Aktif bölge olarak da adlandırılır. Proteinin biyolojik aktivitesini direk yerine getiren bölgedir. Taşıyıcılarda taşınacak madde bağlanması, enzimlere substrat bağlanması örnek olarak gösterilebilir.
Regülatör Bölge: Bu bölgeye regülatör (modülatör) ligand bağlandıktan sonra proteinin konformasyonu değişir ve aktif bölgenin aktivitesinde artış veya azalış meydana gelir.
4 Tip Regülasyon söz konusudur;
1. Kooperativ Bağlanma ile Regülasyon
- Protein birden çok bağlanma bölgesi içerir. Ligandın bir bölgeye bağlanması diğer bir bölgeye ligand bağlanmasını etkiler.
- İki çeşittir; birincisinde bağlanma bölgeleri aynı ligand içindir, birine ligand bağlanışı diğer bölgelerin konformasyonunu değiştirir. Buna homotropik kooperative denir. Ör: Hb’nin Oksijene bağlanması
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder